Cihan Özdeniz’le “Yaratıcı Drama ve Oyunculuk” Üzerine…
Kemal Oruç Tiyatro ve yaratıcı drama eğitmeni Cihan Özdeniz’le yaratıcı dramanın oyunculuk eğitimindeki işlevi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. İyi okumalar dilerim. Devamı…
Kemal Oruç Tiyatro ve yaratıcı drama eğitmeni Cihan Özdeniz’le yaratıcı dramanın oyunculuk eğitimindeki işlevi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. İyi okumalar dilerim. Devamı…
Mustafa Preşeva ile “Kurgu ve Oyunculuk İlişkisi” Üzerine… Cihan Özdeniz’le “Yaratıcı Drama ve Oyunculuk” Üzerine… Gizem Dumanla Kuzguncuk Sanat Tiyatrosu ve Oyunculuk Eğitimi Üzeri Kemal Başar’la “Türkiye’de Tiyatronun ve Tiyatro Eğitiminin Durumu” Üzerine… Cihan Özdeniz ile Sinema ve Tiyatro Oyunculuğu Üzerine… Yaratıcı Drama ve Oyunculuk Üzerine
Mustafa Preşeva ile “Kurgu ve Oyunculuk İlişkisi” Üzerine… Bir Görsel Şölen: Loving Vincent Karanlıkta Uyananlar Filminde Çelişkiler Doğanın Özünde Yaşayan Adam: Dersu Uzala
Senaryosunu Vedat Türkali’nin yazdığı, yönetmenliğini Ertem Göreç’in yaptığı 1965 yapımı film, işçi-işveren sorunlarını somut örnekleriyle anlatmaktadır. Metafor içeren adından da anlaşılacağı üzere film hem işe gitmek üzere güneş doğmadan uyanan hem de kapitalizmin sömürüsüne karşı uyanan işçileri anlatır
Kemal Oruç
Okul tiyatrosu; okullarda (genellikle tiyatro kolu ya da kulübünde) öğrencilerin, bir öğretmen ya da yönetmen eşliğinde, düzenli bir programla tiyatro çalışmaları yapması ve çalışmalar sonunda seyirciye, hazırladıkları oyunu, sergilemesi anlamına gelir. Her okul tiyatrosu aynı zamanda bir amatör tiyatrodur.
Okul tiyatrosuna “amatör tiyatro” denilmek istenmesinin önemine Çevik (2005, S. 15) şu şekilde değinmiştir: Okulda yapılan tiyatro, bizim tarihimiz itibariyle önemli bir yere sahiptir. Hemen hemen herkes okul yıllarında okulun tiyatro kolunda bir oyunda yer almış ya da okulda oynanan bir oyunu seyretmiştir. Bizdeki en önemli sorun okulda yapılan tiyatronun son derece basit bir uğraş olarak algılanmasından kaynaklanmaktadır. Adı okul tiyatrosu ya da amatör tiyatro değil “müsamare”dir. Okulda yapılan tiyatroyu amatör tiyatro olarak tanımlamak isterim. Devamı…
Kemal Oruç Oyun, en yaygın evrensel dildir ve bu dili en iyi kullananlar da, henüz bu yetileri ellerinden alınmadığı için, çocuklardır. Oyun, çocukların en rahat biçimde “Ben varım.” diyebildiği bir dildir. Temelinde oyunu barındıran tiyatro, çocukların ve gençlerin eğitiminde önemli bir rol oynamaktadır. Var olan …
Kemal Oruç Birkaç saatinizi ayırın ve dünyaya bir çocuk gözüyle bakmayı deneyin. Çocukları nasıl da yaşama hapsettiğimizi anlayacaksınız. Oyun, ülkemizde sadece çocuk oyunlarında değil, yetişkin oyunlarında da en çok unutulan öğedir. Tiyatronun temelinde oyun vardır. İnsan oynayarak gelişir ve en çok oynayarak öğrenir. Oyun insanların …
Kemal Oruç
Yozlaşan bir dünyada; çoğunluğu satın alınmış olan insanların yaşadığı, soğuk savaşın hüküm sürdüğü, güçlünün acımasızca zayıf olanı ezdiği bir dünyada yaşıyoruz.
Bir insanı yok etmenin en iyi yolu, onun benliğini satın almaktır. Reklamın, alıp satmanın her an burnumuzun dibinde olduğu, kapitalizmin evimize kadar girdiği bir çağda insanlar satın alınmakta ve satılmaktadır.
Kapitalist egemenlerin, daha kolay yönetebilmek için, “ucuz” eğitim sistemleriyle beyinleri ve özellikle dini kullanarak duygu sömürüsüyle de ruhları işlemez hale getirdiği açık olarak görülmektedir. Devamı…
Kemal Oruç Sanat, bir anlamda, hayatta var olmuş, var olan ve var olabileceklerin estetik uzantısıdır. Sanat, her şeyi estetik bir biçemle birlikte bize yeniden sunar ve hayatı daha yaşanılır, çok yönlü ve anlamlı kılar. Bu anlamın ve gerçekliğin gelecek yaşamlara iletilmesini sağlar. Günümüz sanat anlayışına …