Etiket: eğitim

Oyunlarımın Sahnelenmesiyle İlgili Kamuoyuna Açık Mektup

Oyunlarımın Sahnelenmesiyle İlgili Kamuoyuna Açık Mektup

Ülkemizde oyun yazarının emeğini yok saymak normalleşmeye başladı. Bir oyunun yapım bütçesi belirlenirken yazara verilmesi gereken telif hakkı çoğunlukla listeye eklenmez. Bu emek sömürüsüdür ve bunun normalleştirilmesine engel olmak zorundayız!

Bu mektubun konusu olan diğer önemli sorun ise oyunların, özellikle eğitim kurumlarında, izinsiz / kaçak olarak sahnelenmesidir.

“Diyarbakır’da çilek yetişir mi öğretmenim?”

“Diyarbakır’da çilek yetişir mi öğretmenim?”

Diyarbakır’ın bir dağ köyünde ilköğretimde görev yapan öğretmen matematik dersinde; “Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır?” diye öğrencilerine bir soru soruyor. Öğrenciler “Öğretmenim çilek ne?” diye soruyor. “İşte çocuklar, çilek.” “Biz hiç çilek yemedik.” Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup 

Senin Baban Çöpçü!

Senin Baban Çöpçü!


Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar. “Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun.” demişler. Vicdan duygusu tam gelişmemiştir okul öncesi çocuklarında. Zaman zaman böyle acımasız olabilirler. Kırmışlar yavrucağın kalbini.

Konuştum babayla. Çok üzüldü, çocuğunun üzülmesine. Dağ gibi adam gözyaşlarını ilk kez ayırdı gözlerinden belki de. “Üzülmek yetmez,” dedim, “bir planım var. Dahil olur musun?” Kabul etti seve seve.

‘Pis Ülke’ oyunu oynattım çocuklara bir gün. Türetilmiş (uydurma) bir oyun. Ne bulduysak attık yerlere. Bu arada ‘kötü koku spreyi’ sıktık sınıfa, çocuklar görmeden tabi. Birazdan sınıf dayanılmaz bir kokuya karıştı. Dedim “Niye böyle oldu?”, dediler “Öğretmenim çöplerden, pislikten.” Durun dedim, bakın kapıya, biri gelecek, kurtaracak bizi bu pislikten, kokudan. Büyüleniyorlar sanki. Bak bak bitiremiyorlar. 1.90 boy. Heybetli mi heybetli çöpçümüz.

Başlıyor hemen temizliğe. Ben de pencereleri açıyorum hemen. Temiz hava nüfuz edince etkisini kaybediyor kötü koku spreyi. Yardımcı öğretmenimiz de yasemin kokulu oda spreyini sıkıyor birkaç fıs. Çocukların gözü bizi görmüyor zaten. Ama içlerine doluyor mis gibi çiçek kokusu.

Sonra yarım ay düzeninde oturuyoruz çöpçünün karşısına. Konuşuyor prova ettiğimiz gibi. “Çöpçüyüm ben.” diyor. “Siz sabahları uyurken daha, ya da gece yarısı mahallenizin çöplerini topluyorum. Arkadaşlarım da var. Onlar da topluyor. Çöpler toplanmasa sokaklardan, her yer bugün sınıfınızın koktuğu gibi kokar. Çöpçülük zordur çocuklar. Çok zor iştir.” Anlatıyor uzatmadan. Kısa, öz, keskin. Anlattıkça daha da büyüyor adam.

Nasıl dinliyorlar anlatamam. Gözlerini hiç ayırmadan. Hele oğlu. Gurur duyuyor babasıyla ve her sözünde hayran oluyor ona. O bakışa ömür verilir inanın bana.

Sonra fotoğraf çektiriyoruz hepimiz kahramanımızla. Alkışlarla ve aşkla uğurluyoruz çöpçümüzü. Bir baba, bir oğul. Tedavi edilmiş iki yürek. İşimiz bu. Yüreğe dokunmak.

Hanımlar, beyler! Bir çocuğun alın teriyle para kazanan babasının mesleğinden utanmasına dayanamam. Dayanırsam, öğretmen olamam.

Ertesi sabah soruyor birkaç veli. “Bizim çocuk akşamdan beri büyüyünce çöpçü olacağım diyor. Siz ne öğretiyorsunuz bu çocuklara Allah aşkına?” Gülümseyerek cevap veriyorum, “İnsan olmayı öğretiyoruz.”

Yazan: C. Ceylan


 

Antonio La Cava ve Gezgin Kütüphanesi

Antonio La Cava ve Gezgin Kütüphanesi

Fotoğraftaki kişinin adı Antonio La Cava. Kendisi İtalyan ve bir ilkokul öğretmeni. Geçtiğimiz yıllarda emekli oldu. Ama bilgi ve sevgi yaymaktan vazgeçmedi. Aksine bu uğurda hayatını adadı. Üç tekerlekli motosiklet alan emekli öğretmen, taşınabilir bir kütüphane oluşturdu. Ve kilometrelerce yol yaptı. Öğrencileri ve insanları kitaplarla 

Cihan Özdeniz’le “Yaratıcı Drama ve Oyunculuk” Üzerine…

Cihan Özdeniz’le “Yaratıcı Drama ve Oyunculuk” Üzerine…

Kemal Oruç Tiyatro ve yaratıcı drama eğitmeni Cihan Özdeniz’le yaratıcı dramanın oyunculuk eğitimindeki işlevi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. İyi okumalar dilerim. Devamı…  

Yaptığı Söyleşiler

Yaptığı Söyleşiler


Tiyatro Yazıları

Tiyatro Yazıları

Yeni Başlayanlar İçin Oyunculuk Rehberi Yeni Başlayanlar İçin Yaratıcı Drama Uygulama Rehberi Yeni Başlayanlar İçin Yaratıcı İmgeleme Rehberi Yeni Başlayanlar İçin Tiyatroyu Anlama Rehberi Yeni Başlayanlar İçin Oyunculuk Eğitimi Alma Rehberi Yeni Başlayanlar İçin Tiyatro Kitabı Okuma Rehberi Yeni Başlayanlar İçin Stanislavski ve Sistem Rehberi 

Cezaevi… Tiyatro… Umut ve Özgürlük…

Cezaevi… Tiyatro… Umut ve Özgürlük…

Kemal Oruç 1. YAZI (20.01.2008) Tiyatro kimin içindir? Neden vardır? Yalnızca tiyatro sanatçısı mı tiyatro yapabilir? Bu soruları tiyatroyla ilgilenen herkes binlerce kez kendine sormuştur. Ben de yine bu sorular, sorunlar ve cevaplarla boğuşurken bir gün bir e-posta aldım: “Merhaba Kemal Bey, Ümraniye Kapalı Ceza İnfaz 

Çocuk Tiyatrosunda Çocuğun Tutsaklık Hali

Çocuk Tiyatrosunda Çocuğun Tutsaklık Hali

Kemal Oruç

Birkaç saatinizi ayırın ve dünyaya bir çocuk gözüyle bakmayı deneyin. Çocukları nasıl da yaşama hapsettiğimizi anlayacaksınız. 

Oyun, ülkemizde sadece çocuk oyunlarında değil, yetişkin oyunlarında da en çok unutulan öğedir. Tiyatronun temelinde oyun vardır. İnsan oynayarak gelişir ve en çok oynayarak öğrenir. Oyun insanların evrensel dilidir ve bu dili en iyi çocuklar kullanır. Geleneksel eğitim sistemi, özellikle 5,5-6 yaşında çocuktan oyunu alır ve onu hayatı boyunca üzerinden atamayacağı bir tutsaklığa iter. Eğitim sisteminin uygulanışı, okul duvarları, evinin duvarları, dershaneler, kurslar, iş hayatı vd. insanın tutsaklık halini hep devam ettirecektir. Bu tutsaklık içinde insanın en özgürleştirici etkinliği hayal kurmasıdır. Hayal gerçeğin provasıdır. Tutsaklık halinde kurulan hayal ise oyundur. Çünkü kuralı vardır; o hayaller tutsaklıktan kurtulmak için kurulur. Devamı…


Okul Tiyatrosu Manifestosu

Okul Tiyatrosu Manifestosu

Farklı yaş gruplarının, okul tiyatrosu adı altında, sahnelediği birçok “tehlikeli” oyun ve geçirdikleri “zararlı” süreç incelenmiş, son olarak da yukarıda anlatılan olaya şahit olunmuş ve “Okul Tiyatrosu Manifestosu”nu kaleme alma gereği duyulmuştur.