- www.kemaloruc.com.tr kişisinin Facebook üzerindeki profilini görüntüle
- kemaloruc kişisinin Twitter üzerindeki profilini görüntüle
- kemaloruc kişisinin Instagram üzerindeki profilini görüntüle
- kemaloruc kişisinin LinkedIn üzerindeki profilini görüntüle
- kemaloruc kişisinin YouTube üzerindeki profilini görüntüle
- kemaloruc kişisinin WordPress.org üzerindeki profilini görüntüle
BİR GÖRSEL ŞÖLEN: LOVING VINCENT
Kemal Oruç
Sinema salonlarına girer girmez büyük bir ilgiyle karşılanan dünyanın ilk yağlı boya filmi “Loving Vincent”, Hollandalı ünlü ressam Vincent van Gogh’un bunalımlarla geçen son zamanlarını inceler.
Vincent van Gogh’un Fransa’da, Paris’e 35 km uzaklıktaki Auvers-sur-Oise Köyü’ndeki ölümü sonrası, Arlens’te yaşayan ve postacı olan eski arkadaşı haberi alır. On yedi yaşındaki oğlu Armand’ı taziye mektubunu Van Gogh’un ağabeyi Theo’ya ulaştırması için görevlendirir. Armand Van Gogh’un tablosunu yaptığı bir gençtir. Paris’e ulaştığında Theo’nun da vefat ettiğini öğrenir ve mektubu vermek üzere bir akrabasını aramaya başlar. Bu arama sürecinde Van Gogh’un son günlerinde yaşadığı yalnızlığa ve bunalıma şahit oluruz.
Vincent van Gogh yirmi sekiz yaşında amatör olarak başladığı resim sanatında otuz altı yaşında ustalığa ulaşır. Yine de 8 yıllık yaşamı boyunca yaptığı sekiz yüz resim ilgi görmez ve sadece bir tablo satabilir. Birçok sanatçının ortak kaderi gibi, ancak ölümünden sonra hak ettiği değeri görecektir. Yaşamının son bir yılında çevresindekiler onun bir kaçık olduğunu düşünür ve hatta çocuklar onu gördüğü yerde taşlamaya başlar.
Son günlerinde kulağının bir kısmını keser ve daha sonra resim yapmak için çıktığı tarlada kendini göğsünden vurur. Hemen ölmez, iki gün acı çeker ve “Belki de böylesi herkes için daha iyi.” diyerek ölür.
Armand’ın onun ölümünü soruşturmasıyla film bir anlamda polisiyeye döner. Van Gogh’un aslında ölmediği, öldürüldüğü bilgisi Armand’la birlikte izleyicinin zihnine yerleşir. Armand kesin bir bilgiye ulaşamaz; ama içinde her zaman bir şüphe kalır.

Zaten filmin sonunda verilen bilgiye göre Armand’ın bu olaydan sonra polis olduğu öğrenilir.
Filmin yağlı boya tekniğiyle animasyon olması da izleyicinin yabancılaşmasını; dolaysıyla izlerken Van Gogh’un trajik olan son günlerine üzülmek yerine, onun içinde bulunduğu durumun bilgisini edinmesini ve tartışmasını sağlar.
Filmin resmi sitesi www.lovingvincent.com ve www.indiewire.com’da yer alan bilgilere göre;
- Ekip Vincent’ın resimleri olmadan gerçekten hikayesini anlatamayacaklarına inandıkları için tabloları filmde kullanma kararı almışlardır. Filmin yönetmeni Dorota Kobiela resim eğitimi almış ve Vincent van Gogh’un ölmeden bir hafta önce kardeşine yazdığı mektuptaki “Biz sadece resimler aracılığıyla konuşabiliriz kardeşim…” sözünü esas alarak resmi ve filmi birleştirme kararı almıştır. Yönetmenliği Hugh Welchman ile paylaşır.
- Senaryosunu yine Dorota Kobiela Van Gogh’un sekiz yüzü aşkın el yazması mektubundan yola çıkarak yazmıştır.
- Vincent van Gogh’un stilini kavrayabilmeleri için seçilen ressamlar üç haftalık bir eğitimden geçmiştir.
- Film 1000’den fazla tuval üzerine 65.000’in üzerinde çerçeve çizilerek oluşturulmuştur.
- Film gerçek aktörlerle çekilmiştir. Karakterleri Aidan Turner, Saoierse Ronan, Douglas Booth, Chris O’Dowd, Jerome Flynn, Helen McCrory, John Sessions ve Eleanor Tomlinson canlandırmış ve daha sonra karakterler Van Gogh portrelerine dönüştürülerek filmde kullanılmıştır.
- 125 ressamın çalışmasıyla yağlı boya tekniğine göre animasyona dönüştürülmesi 4, filmin tamamlanması da 2 yıl sürmüştür. Filmin şimdiki halini alması ise yaklaşık 10 yılı bulmuştur.
- Filmde saniyede 12 yağlı boya resim kullanılmıştır.
- Filmin bütçesi 5,5 milyon dolardır, gişe hasılatı ise şimdiden 22 milyon dolara ulaşmıştır.

Loving Vincent filmi izleyiciye 95 dakikalık bir görsel şölen sunuyor. Herkesin izlemesini istediğimiz film, ülkemizde 2018 yılının ilk haftası gösterime girdi ve maalesef yalnızca büyük AVM sinemalarının perdelerini renklendirdi.
- Kale by LyraThemes.com.