
Kemal Oruç
Bu oyunda başımıza gelen onlarca olay bizi tiyatronun neredeyse bütün zorluklarıyla tanıştırdı. Hem sanatsal, hem maddi hem de politik facialarla başımıza olmadık dertler açıldı. Ama yine de tiyatroya hiç küsmedik ve hep “Öğreniyoruz” dedik. Öğrendik…
Bu oyunda büyük tecrübeler kazandık. İşte bu yazıyı yazma sebebim de bu tecrübeleri yeni kurulmuş veya kurulacak olan tiyatro ekiplerine aktarabilmek. Elbette her şeyi yaşayarak öğrenmekten yanayım; ama bazı olaylar hiç yaşanmazsa daha iyi olabilir. Çünkü bazı olaylar hiç kaybolmayacak izler bırakır; gençleri tiyatrodan küstürebilir. Anlatacaklarım genç arkadaşlarıma ışık tutsun ve karanlıklarda korkmadan yürüyebilmelerine yardım etsin istiyorum.
Öncelikle Karma Kabare’den bahsetmek gerek: Karma Kabare, 2005 yılında açılan tiyatro atölyesinin sonunda final oyunu olarak çalışıldı ve ekip, oyunun ilk kez sergilenmesiyle birlikte “Gibi Yapanlar” adını aldı. Karma Kabare adından da anlaşılacağı üzere farklı yazarların kısa oyunlarından oluşmaktadır. Bundaki amaç; atölyede işlenen farklı tiyatro tarzlarını(Epik, politik, absürt, orta oyunu…) bir arada kullanmak ve sahnede uygulayarak öğrenilen bilgileri pekiştirebilmekti. Bu oyunlar genel olarak ülkemizin içinde bulunduğu yozlaşmayı ve yabancılaşmayı göstermekte ve eleştirmektedir. Devamı…